MELES ÇAYI ULUSAL KENTSEL TASARIM FİKİR YARIŞMASI MANSİYON ÖDÜLÜ

MELES ÇAYI ULUSAL KENTSEL TASARIM FİKİR YARIŞMASI MANSİYON ÖDÜLÜ

 

Gülhis Duygun Gülkıvrak - Alper Gülle (ABU Mimarlık Bölümü Arş. Gör.) – Ahmet Kıvanç Kutluca – Talha Aksoy – Dilem Dağ (ABU Mimarlık Bölümü) – Aygen Kiştin (ABU Mimarlık Bölümü) – Burcu Saral

Yardımcılar: Halil İbrahim Bayındır – İrem Küçükkulaksız (ABU Mimarlık Bölümü) – İrem Durmuş – Mutlu Tevke (ABU Mimarlık Bölümü) – Uğur Yögen (ABU Mimarlık Bölümü) – Burcu Türeyen – Songül Sancak (ABU Mimarlık Bölümü öğrencisi) – Meryem Keskin – Oktay Kanbur – Celal Mert Kasapkara

 

İzmir kentinin dünyaya entegrasyonunda en önemli iki kapısı niteliğindeki İzmir Alsancak Limanı ile İzmir Adnan Menderes Havalimanı arasında doğal bir kent omurgası niteliğiyle konumlanan “Meles Çayı” proje alanı “Deniz” ile “Orman”ı “Mavi ile Yeşili” birbirine bağlayan bir ekolojik omurga potansiyelini taşımaktadır.

“Birbirine yakın coğrafi bölgelerdeki habitatları ekolojik olarak birbirine bağlayan, türlerin geçişine imkan sağlayan, doğal veya yapay olarak belirlenmiş bağlantı alanları” olarak tarif edilen "Ekolojik Omurga", birbiri ile yakın ama kopuk kalmış veya parçalanmış doğal habitatlar arasında türlerin, organizmaların hareketini sağlayan alanlar olarak da görülmektedir. 2000’li yıllar itibariyle programı şekillenen İzmir Kenti planlama sürecinin bir parçası olduğu görülen “Meles Çayı” planlama bölgesi, proje kapsamında İzmir Körfez kıyılarını birbirine bağlayan ve “erişilebilir kamusal kıyı sürekliliği” hedefli “İzmirdeniz” projesinin tamamlanmasının ardından bir sonraki aşama olarak “kıyı ile iç kesimleri” birbirine bağlayacak olan, ekolojik omurga özelliğinin yanı sıra ana yaya aksı ve ana bisiklet aksı ulaşım türlerini de içinde barındıran, İzmir Kentinin ana kamusal omurgalardan biri olarak düşünülmüştür.

“Meles Çayı Ekolojik Omurgası” üzerinden yapılan bu proje çalışması kapsamında müdahale ve etkileşim alanları açısından kavramsal bir yaklaşım olarak takımada_”archipelago” fikri ve kent adacıkları metaforu olarak karşımıza çıkmıştır.

"Katalizör", "kataliz" ve "katalist" kavramlarının proje özelinde yorumlanması ile İzmir’in insanı- İzmir’in ağacı- İzmir’in toprağı- İzmir’in kedisi- İzmir’in denizi gibi tüm organik bedenleri inorganik nesnelerle beraber düşünmeyi mümkün kılmış ve  dört ana tema üzerinden bağlamsal veriler beden ilişkileri ve aidiyet üzerinden sorgulanmıştır. “Eko- Doğa Adası", "Eko- Alternatif Üretim Adası", "Eko- Tarih Adası" ve "Eko_Çağdaş Sanat Adası” olarak tarif edilen dört tema alanı bulundukları "yer" ve çeperleri ile mevcuttaki etkileşimleri bağlamsal veriler ışığında tartışılarak "etken- edilgen temas" alanları belirlenmiş ve bu durum kentsel katalizör denilen yapıya yansıtılmıştır.